“Migren, sadece baş ağrısı değildir. Otonom sinir sisteminden kaynaklanan bio-elektriksel bir hastalıktır. Atak sırasında, otonom sinir sisteminin temel işlevleri olan damar-sindirim-dolaşım geçici aksar” diyen Nev Esentepe Hastanesi'nden Dr. Tuba Kopal; “Migren nörolojik bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Beyinde bulunan bazı kimyasal maddelerin azalması ya da etki göstermemesi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Kişi karanlık, sesten uzak bir odada uyumak ister. Günlük yaşamı engelleyen bir durumdur. Tedavi edilemeyeceği iddia edilse bile, tedavi edilebilir bir hastalıktır. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla 3 kat daha fazladır. Bunun sebebi ise, kadınlardaki hormonal değişikliklerdir. Hastalığın kendini gösterme yaşı genelde 40 yaşından öncedir. Genetik faktörler de migren hastalığının tetikleyici unsurlarından biridir” ifadelerini kullandı.
‘Mide Bulantısı ve Görme Bozukluğu Görülür’
En çok basit migren ve klasik migren olarak iki tip migrenin yoğunlukla karşılaşıldığını söyleyen Kopal; “Basit migren çoğunlukla kadınlarda görülür. Tek ya da çift taraflı bir baş ağrısıdır ve kusma nadir görülür. Klasik migren ise, ergenlikte başlar. 2-6 saat kadar sürer. Atak esnasında, görmede bozukluk, kusma oldukça sık karşılaşılan tepkimelerdir” dedi.
Kopal; “Migren atağının uyarıcı belirtileri arasında; yorgunluk, ışıktan ve sesten rahatsız olma, kaslarda ağrı, mide bulantısı, kabızlık, ishal, susuzluk, idrara sık çıkma ve huzursuzluk bulunur” şeklinde konuştu.
‘Çikolata ve Kahve Atakları Tetikler’
Migreni tetikleyen birçok nedenin olabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Tuba Kopal; “Migren atağının gelmesi için tek bir tetikleyici yoktur. Aynı anda iki ya da üç tetikleyici atak için yeterlidir. Stres, hormonlarda değişiklik, halsizlik, yorgunluk, öğün atlama, aç kalma ve kadınlarda adet dönemi tetikleyiciler arasındadır. Ayrıca bazı yiyecek ve içecekler, eski peynir, çerez, çikolata, şarap, alkol, kafeinli içecekler, kahve, çay, göz alıcı ışık, ağır koku, hava değişiklikleri, gebelik, doğum kontrol hapları, uykusuzluk, endişe, heyecan, depresyon, boyun ve diş ağrıları diğer tetikleyici nedenler arasında yer almaktadır” dedi.
‘Nörol Tedavi ile Mümkün’
Son olarak, migrenin tedavisinin mümkün olduğunu belirten Kopal; “Kişinin ağrı haritası çıkarılır ve ağrı özellikleri gözetilir. Daha sonra Nörol Terapi ile birlikte, migrende ön planda olan tonsil ve jinekolojik bölgenin düzenlemesi yapılır. Tüm yumuşak doku bozucu alanlar ve hormonlar düzenlenir. Kronik migrenlilerde belirgin bozulmuş olan otonom sinir sistemi düzenlenir” açıklamalarında bulundu.
-
Uzm. Dr. Tuba Kopal Özgeçmiş
Popüler Yazılar
- Pankreas kanseri nedir? Pankre...
- Kış aylarında cilt bakımı nası...
- Kış aylarında sağlıklı beslenm...
- Meme kanserinde erken teşhis h...
- Mamografi erken tanı ve tedavi...
- Nev Esentepe Hastanesi’nden ‘E...
- Mevsim geçişlerinde bağışıklığ...
- Nev Sağlık Grubu’ndan toplu sü...
- Bu belirtiler Migrenin haberci...
- Uzmanından ödem hakkında bilgi...